Aslen Mimar olan Ömer Atakan ülkemizin en büyük James Bond koleksiyonuna sahip. Dünyanın en çok tanınan İngiliz casusu James Bond’a tutkusu ise Beni Seven Casus filmi ile başlamış. Kendisinde Altın Tabancalı Adam filminden hatırlayacağınız ve sadece 15 adet üretilmiş olan tabancadan olduğunu da en baştan söylemeden geçmeyelim. Hatta başka koleksiyonları da var ancak biz 007 odaklı bir söyleşiye odaklandık.

James Bond koleksiyonu yapmaya nasıl karar verdinizi ve şu an koleksiyonunuzda kaç parça var?

İlkokuldayken yaptığım pul koleksiyonum vardı, 2000’lerin başına kadar devam ettirdim. Şu anda tüm Cumhuriyet damgasız posta pulları sırasıyla albümlerde hala duruyor. Bunun yanında Saint-Joseph Fransız Lisesi’nde okurken ders kitaplarının arasında Mister No, Zagor, Judas, Alaska gibi Fümetti’leri okurdum, onların fasikül ve albümlerini biriktirirdim ve iyi de çizim yapardım. Okuduklarımın da etkisi ile çizgi roman yapmaya başladım ben de. Gırgır ve Karaoğlan dergilerinde, amatörce yaptığım çizimler yayınlanırdı. Esas olay hem çizgi roman okumakla hem de çizmekle başlamış oldu. Sinema ve çizgi roman zaten iç içe. Çizgi romana baktığınızda bütün kareleri sinemadaki storyboard gibi görürsünüz. Ondan sonra filmlerin Amerika ile aynı tarihlerde vizyona girmesi ve evlere videonun da girmesi ile sinema daha önemli bir yer tutmaya başladı hayatımda. Bu şekilde çizgi romandan sinemaya bir kayış oldu. 1982 falandı sanırım, Roger Moore’un James Bond’u canlandırdığı “The Spy Who Loved Me” (Beni Seven Casus) filmini ilk kez betamax videoda izleyip hayran olmuştum.

1000 parçanın üzerinde bir James Bond koleksiyonum var. Bu parçaların çoğu Bond için üretilen promosyon malzemeleri, figürler, limitli saatler, diecast arabalar vb. olsa da bu tarz objeleri zaman içerisinde bulup toplamak mümkündür. Esas olan bunların arasından öne çıkabilecek “one of a kind” (türünün tek örneği) diye tabir ettiğimiz nadir parçalar ile koleksiyonun gerçek kimliğini bulmasını sağlamaktır. Filmlerde kullanılan obje ve replikalar, limitli figürler, ilk basım kitaplar, otantik imzalar ve orijinal çizimler olarak beş ana başlıkta toplayabiliriz koleksiyonumdaki parçaları.

İç mimarlığınızı koleksiyonunuzu sergileme şeklinize de yansıtmışsınız gibi gözüküyor?

Kesinlikle. Aldığım her parçayı mutlaka sergilemeye çalışıyorum. Her şey yerinde güzel, alırken bunu nerede nasıl sergilerim diye düşünüyorum. Meslek olarak da iç mimarlık yaptığımızdan bu konuda zorluk çekmiyoruz. Koleksiyonumdaki her parça evin salonunda özel ışıklı ve camlı display’lerde, her parçanın alt tarafında altın metal plaka üzeri ne olduğunu anlatan isimliği ile sergileniyor.

Koleksiyonunuzdaki en nadide ya da sizin özel olan parça hangisi?

Ian Fleming’in romanları filmlerden önce İngiliz London Daily Express gazetesinde günlük bant olarak yayımlanıyordu. Çizgi roman sanatçısı John McLusky bunları resimlerdi. 1960 senesinde yayımlanan Goldfinger’ın bantlarından birinin orijinal çizimi de en eski ve değerli parçalardan biri olarak koleksiyonda yer alıyor. Orijinal çini mürekkebi ile kalın kağıt üzerine çizilmiş John McLusky çizimlerinin bazıları 2018 senesinde Christie’s de “Diamonds Are Forever” macerasının orijinalleri olarak satışa sunulmuş, “title page” diye tabir ettiğimiz ilk giriş sayfasının orijinali 10.000 pound civarında satılmıştır.

Bir diğeri ise; “The Man With The Golden Gun” 1974 yılında serinin 9. filmi olarak vizyona girdi. Filmdeki ikonik “Altın Tabanca” sinema dünyasının en bilinen kült objelerinden biridir. Çakmak, kalem, sigaralık, altın kurşun ve kol düğmesinden oluşan ancak birleştirildiği zaman çok öldürücü bir silah olabilen, kötü karakter Christopher Lee’nin canlandırdığı Scaramanga’nın Bond’u ortadan kaldırmak için kullandığı tabancanın filmde kullanılan “screen used” (filmde kullanılan) one of a kind versiyonu EON Productions’ın müzesinde muhafaza edilmektedir. Üzerinde Sir Roger Moore ve Sir Christopher Lee’nin ıslak imzalarının bulunduğu 18 ayar altın kaplama replikanın dünya üretim limiti sadece 15 olan AP (Artist Proof) versiyonunun “2 ” numaralı olanı koleksiyonumdadır. “1” numara ise Roger Moore’da idi.

Koleksiyonunuz için hala peşinde olduğunuz bir parça var mı?

James Bond’un yaratıcısı Ian Fleming’in 1950’lerin başında yazdığı 14 Bond kitabının beşinin Jonathan Cape (Londra) ilk baskılarına sahibim. “First Published First Edition” bu baskıların tamamı bugün çok az koleksiyonerde bulunuyor. Umarım geri kalan kitapları da ilerleyen yıllarda bulabilirim.

James Bond karakterine hayat veren favori aktörünüz ve serinin en keyif aldığınız filmi hangisi?

Favori aktörlerim diyelim… Sırasıyla; Daniel Craig, Sean Connery ve Pierce Brosnan. Bana göre en güzel filmler ise sırasıyla: Casino Royale, Skyfall, Die Another Day, Tomorrow Never Dies ve Goldfinger.

Dünyadaki diğer 007 koleksiyonerleri ile kendinizi kıyaslamanızı istesek?

İnanın çok zayıf kalırım. En önemli sebebi ülkemizde bu tarz parçalara ulaşmak çok zor. Yurtdışında, özellikle İngiltere’de yaşayanlar bu açıdan çok şanslı tabii ki. Elimden geldiğince koleksiyonumu zenginleştirmeye çalışsam da coğrafi konum en büyük sorun.

Bugüne kadarki en iyi üç James Bond tema müziği sizce hangileri?

2012 Adele’den “Skyfall”, 1995 Tina Turner’dan “Golden Eye” ve Chris Cornell’den 2006 yapımı Casino Royale’in tema müziği “You Know My Name”.

No Time to Die’ın salgın sebebiyle ertelenmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Eon Productions, Skyfall ve Spectre’nin toplam 2 milyar doların üzerindeki gişe başarısını riske atamadı doğal olarak. Bundan dolayı da 3 Nisan’da İngiltere prömiyeri yapılacak olan film, salgın sebebi ile Kasım ayına ertelendi. Bence doğru bir karar. Umarım her şey düzelir ve sinemalarda izleyebiliriz, eğer salgın devam ederse sanırım Netflix tarzı platformlara satmak zorunda kalabilirler.

Sıradaki James Bond kim olsun isterdiniz?

İlk tercihim kesinlikle Tom Hardy’den yana ama Henry Cavill de çok yakışır diye düşünüyorum. Yönetmen koltuğunda da Christopher Nolan’ı görmek isterdim.

Başka filmlere ait koleksiyon ürünlerine de sahipsiniz. Bunlardan da bahseder misiniz?

Daha çok figür koleksiyonu olarak bilinse de “Movie Memorabilia Collection” diye bir tabir kullanıyorum ben.  Şu anda Cinemaquette firmasının 1/3 ölçeğinde çıkardığı, yüzleri silikon, saçları gerçek saç, kıyafetleri gerçek kumaştan yapılmış olan Madame Tussauds müze kalitesindeki heykeller, 1/1 ölçeğinde çok az limitli ıslak imzalı replikalar, gene 1/1 lifesize büstler ve screen used diye tabir ettiğimiz filmlerde kullanılan objeler ile film yıldızlarının ıslak imzalarından oluşan bir koleksiyonum var. Matrix Reloded filminde Morpheus karakterini canlandıran Laurence Fishburn’ün filmde kullandığı tabanca da bunlardan bir tanesi. Gene Arnold Schwarzenegger’in Terminator filmlerinden çok nadir parçalar da bu koleksiyonumda mevcut.

Son olarak, Beyefendiler Kulübü takipçilerine bir 007 sözü göndermenizi istesek?

James Bond: Do you expect me to talk?
Auric Goldfinger: No, Mr. Bond, I expect you to die!

Bu harika 007 James Bond koleksiyonu hakkında daha fazlasını görmek için Instagram’da @TheJamesBondCollection hesabını takip edebilirsiniz.